Osmancık’ın kalbinden geçen Kızılırmak Nehri, ilçeye hem serinlik hem de büyüleyici bir atmosfer katar. Nehir üzerinde yükselen tarihi Kızılırmak (Koyunbaba) Köprüsü, Osmanlı döneminin taş işçiliğini gözler önüne seren muazzam bir yapıdır. 15 kemerden oluşan bu taş köprü hem mimari hem de manzara açısından ilçenin simgesidir. Gün doğumu ya da batımında köprü üzerinde yürümek, gökyüzünün ve suyun dansına tanıklık etmek anlamına gelir.
Kızılırmak’a hâkim kayalık bir tepeye kurulmuş olan Osmancık Kalesi, ilçeye yukarıdan bakan tarihi bir bekçi gibidir. Surların bir bölümü günümüze kadar ulaşmıştır. Kalenin zirvesine çıkan yürüyüş yolunda doğanın ve tarihin iç içe geçtiği bir manzara eşliğinde ilerlersiniz. Tepeye vardığınızda ise hem Osmancık’ın tamamını hem de nehrin kıvrım kıvrım akışını kuşbakışı izleyebilirsiniz.
Osmancık sadece tarihi yapılar değil, aynı zamanda doğal yaşam alanlarıyla da dikkat çeker. Kaman Çayı’nın kıyısında yer alan mesire alanları, ağaç gölgeleri ve kuş sesleri eşliğinde piknik yapmak isteyenler için biçilmiş kaftandır. Çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları ve oturma bankları ile ailece vakit geçirilecek sakin ve huzurlu bir ortama sahiptir.
İlçeye bağlı Ilıca köyü yakınlarında yer alan antik Roma dönemine ait su kemerleri ve kalıntılar, tarih tutkunlarını büyüleyen detaylar sunar. Taşla işlenmiş su yolları ve kemerli geçitler arasında yürürken, antik çağ mühendisliğine hayran kalırsınız. Bu alanda kısa bir yürüyüş bile geçmişe açılan bir pencere gibi hissettirir.
Doğayla iç içe, saklı kalmış güzelliklerden biri de Serpinler Deresi’dir. Dere boyunca uzanan piknik masaları, sessizliği ve temiz havasıyla hem dinlenmek hem de yemek yemek için çok uygundur. Dereden akan serin su, yaz aylarında ferahlatıcı bir etki yaratır.
Osmancık çevresinde yer alan küçük gölet kümeleri, doğa yürüyüşü, fotoğraf çekimi ve kuş gözlemi için oldukça uygundur. Göl yüzeyine yansıyan gökyüzü, özellikle sabah saatlerinde tablo gibi bir manzara sunar. Doğa tutkunları için mutlaka görülmesi gereken alanlardan biridir.
İlçenin eski mahallelerinde hâlâ ayakta olan taş evler, yöresel mimarinin yaşayan örnekleridir. Ahşap balkonlar, taş duvarlar ve dar sokaklar arasında yürürken hem geçmişin izlerine dokunursunuz hem de sıcak mahalle atmosferine tanık olursunuz.
Osmancık merkezde kurulan pazar, yöresel tatlar ve doğal ürünlerle doludur. Köy ekmeği, ev yapımı tarhana, cevizli sucuk, kurutulmuş biber ve Osmancık pirinci gibi ürünler öne çıkar. Bazı tezgâhlarda ise el emeği dokumalar, sepetler ve tahta kaşıklar da bulunur.
Amatör balıkçılık meraklıları için nehir kenarında uygun alanlar bulunur. Aynı zamanda çadır kampı yapmak isteyenler için hem nehir kıyısı hem de göl çevresi sessiz, güvenli ve doğayla iç içe seçenekler sunar. Akşamları yıldızları izlemek ise bu deneyimi unutulmaz kılar.
Osmancık çevresindeki düşük eğimli tepeler, özellikle gün batımında eşsiz manzaralar sunar. Kızıllıkla boyanmış gökyüzü, nehir üzerindeki yansımalarla birleştiğinde görsel bir şölen başlar. Yürüyüş tutkunları ve fotoğraf meraklıları için bu tepeler en özel duraklardan biridir.
yorum