Baraj gölünün kenarına kurulu olan kale, suların yansıttığı surların sessizliği eşliğinde adeta suya yansıyan bir tablo oluşturur. Kalenin taş basamaklarından çıkarken, baraj manzarasını hem aşağıdan hem de yukarıdan izleme imkânı bulursun. Erken sabah sisli sabah ışıkları veya akşam güneşinin kırmızı tonlarıyla baraj gölü ve kalenin silueti büyüleyicidir. Burada hafif bir yürüyüş, manzara ve birkaç tarih fısıltısı için yeterlidir.
Köprünün kemerli yapısı, Torul Çayı’nın üzerinde kendini göstermektedir. Bu köprü yalnızca bir geçit değil, zaman yolculuğuna çıkaran nostaljik bir mimari şaheserdir. Köprüden yürürken aşağıdaki su sesi, tepede rüzgârın dallarda dansı ve köprünün taşları size adeta “bu rota yılları gördü” diye fısıldar. Fotoğraf çekmek isteyenler için ideal, doğayla tarihin buluştuğu noktadır.
Baraj gölü kenarındaki tünel ile başlayan rota, dar bir vadiye uzanır. Suyun vadiye yansıması, mağara girişleri, dik yamaçlar arasında huzurlu bir yürüyüş için mükemmeldir. Tünel çıkışında durup suya baktığınızda yüzünüzde hem tarihi hem huzuru göreceksiniz.
Torul Barajı’nın üst kısmında yer alan bu kaya kütlesi, adeta bir periyi andıran siluetiyle dikkat çeker. Taş patikadan yukarı çıkıldığında, karmaşadan uzak bir seyir terası sizi bekler. Burada durduğunuzda, su, dağ, vadi ve gök birleşir; güneşin sudaki yansımasıyla oluşturduğu ışıltı tarifsiz bir manzara yaşatır.
Karadeniz-Tohrul rotasında yer alan bu yolda, doğanın gövdesinden açılan bir geçit gibi duran yarma oyuklar ve kaya duvarları dikkat çeker. Geçerken sol kolunuzda vadi, sağ kolunuzda kaya duvarı sizi sarmalar. Sarp kayalar, taş oyrukları ve vadinin ferahlık hissi bu yolculuğu benzersiz kılar.
Torul’un eteklerinde yükselen küçük yaylalar; orman içinden çıkan patikalar, çam ve köknar ağaçlarıyla çevrili. Haraçam Yaylası, yaz aylarında serinliğiyle dikkat çekerken bitişiğindeki gölet çevresindeki dinlenme alanları da kamp severleri bekler. Küçük göletin kenarına atılan bir uyku matı, yıldızlara uyanmak için yeterlidir.
Torul Kanyonu’na inen el yapımı dar ahşap yol ve parkurlar; suya dokunmanız için uzanan platformları barındırır. Yaklaşık 5–6 metre kadar yüksekte, vadinin içine uzanan bu yol, huzur, hafif yükseklik korkusu ve muhteşem su dinamikleri içinde yürüyüş deneyimi sunar.
Rotanız üzerindeki köy gezilerinde yerel yaşam hissedilir. Taş döşeli yollar, kırmızı kiremitli taş evler, avluda kurulan sofralar, taze ekmek ve köy kahvaltısı sizi ağırlamak için hazırdır. Kapıyı çalmanız yeterli: bir bardak çay ve kendi yoğurtlarını ikram ederler.
Baraj kenarındaki dokunuş ışıkları kapatıldığında, sadece birkaç uzak evin ışığı kalır. Geceleri suyun üzerinde yıldız tanecikleri, sahile yansıyan dağların siyah siluetleri ve ayın su üstündeki yolu doğaseverleri bekler. Bir gece kampı burada hafizaya kazınır.
Torul merkezde kurulan pazarda taze sebze, meyve, köy yumurtası, bal, doğal reçel ve organik tarım ürünleri bulunur. Pazarda köylülerle sohbet etmek, Torul’un sıcak insanlarıyla tanışmak, geziye tat katıyor.
Torul, her adımda fotoğraf kareleri sunar: baraj yansımalı ağaçlar, taş köprü üzerine yansıyan sudaki yeşil tonlar, kaya deliklerinden süzülen ışık huzmeleri... Makine taşımasan bile telefonla yüzlerce kare yakalayacağın bir rota burası.
yorum